BİLGİ
ŞAŞILIK AMELİYATLARI
Şaşılık ameliyatları göz küresinin dışında yer alan kaslar üzerinde gerçekleşir. Şaşılığın düzeltilmesi ve gözler arasındaki paralelliğin sağlanması için muhtelif teknikler kullanılarak bu kasların güçleri arttırılır, azaltılır veya kasların etki noktaları değiştirilir. Şaşılık cerrahisinde laser teknolojisi kullanılmaz, ancak şaşılık ameliyatları mikro-cerrahi kategorisindedir ve bu nedenle mutlaka ameliyat mikroskopu altında yapılmalıdır. Mikroskopsuz yapılan ameliyatlarda başarı oranı belirgin biçimde daha düşüktür.
Şaşılık ameliyatları uzun süre hastanede kalmayı gerektirmez. Ancak her ne kadar lokal anestezi ile operasyon mümkün olsa da hastanın konforu, cerrahın rahat çalışabilmesi açısından ve kasların daha iyi manipule edilebilmesi gibi amaçlarla şaşılık cerrahisinde genel anestezi uygulaması tercih edilir. Bu nedenle, operasyondan sonra genel anestezi etkisinden dolayı birkaç saat hastanede gözetim gerekir. Daha sonra hasta verilen talimatlara uymak kaydıyla evine gidebilir.
Şaşılık ameliyatları ile ilgili bilinmesi gereken bazı önemli hususlar şunlardır:
1. Şaşılık ameliyatları mikroskop altında yapıldığında riski çok düşük, başarı oranı yüksek ameliyatlardır. Ancak başarı beklentisinin gerçekçi olmasında yarar vardır. Örneğin çocuklarda şaşılık ameliyatlarının sonucu kozmetik yararlarından ziyade fonksiyonel yararları ön plana alınarak değerlendirilmelidir. Çocuğun görme gelişimini olumsuz biçimde etkileyen bir kaymanın düzelmesinde başlıca ölçüt kozmetik mükemmellik değil, görme gelişiminin önündeki engeli kaldırmaktır. Özellikle doğuştan gelen kayıplar ve hareket kısıtlılıklarında gözü tamamen normal bir hareketliliği kavuşturmak yapısal olarak imkansızdır. Burada amaç, gözün tüm hareketliliğini tamamen normal hale getirmek değil, gözlerin en çok kullanıldığı düz karşıya bakış pozisyonundaki paralelliği sağlamak, böylece kısıtlılığın sebep olduğu baş eğriliği gibi sorunları gidermek ve görme gelişimini mümkün olduğunca iyileştirmektir.
2. Şaşılık ameliyatları, tek başlarına değil özellikle çocuklarda uzun süreli bir tedavi sürecinin bir parçası olarak düşünülmelidir. Bir şaşılık sorununun tamamen giderilmesinin birden fazla ameliyat gerektirmesi az rastlanan bir durum değildir. Dünya genelinde şaşılık tedavisinde iyileşme için gereken ortalama ameliyat sayısının 1.5 civarında olduğu düşünülürse bu durum daha iyi anlaşılabilir. Hatta bir çok durumda mevcut kaymayı tek bir ameliyatla düzeltmek yerine aşamalı bir yaklaşım daha iyi sonuç verebilmektedir.
3. Değil şaşılık cerrahisinde, tıbbın hiçbir alanında, hiçbir tedavinin "garantisi" olmaz. İnsan vücudunun arzettiği yapı ve burada doğabilecek sağlık sorunlarının giderilmesinde, mekanik bir eşyanın üretim ve onarımında sunulana benzer bir garanti kavramı sözkonusu olamaz. En basit bir diş çekiminden, enjeksiyona kadar hiçbir tıbbi müdahalenin %100 garantisi yoktur, olamaz. Tıp biliminde başarı oranları istatistiksel olarak değerlendirilir ve olasılık oranları sözkonusudur. Şaşılık cerrahisinin başarı şansı da, hastalığın durumuna, hastane ve/veya cerrah'a göre bazı farklılıklar göstermekle birlikte %70'in üzerindedir. Ancak burada "başarı" derken kastedileni 1. maddedeki şekilde anlamak ve bu amaca ulaşırken birden fazla cerrahi girişimin gerekebileceğini de unutmamak gerekir.
4. Şaşılıkların tedavisinde ameliyat edilecek gözün seçimi şaşılığın nedenine bağlı olarak değişebilir. Çoğu zaman daha çok kayan ve/veya az gören gözün ameliyat edilmesi tercih edildiği gibi bazen sorun aslında kaymayan gözde de olabilir. Bazı şaşılık türleri ise her iki gözün birden ameliyatını gerekli kılabilir. Bu nedenlerle hastanın kendisinin "sorunlu" olarak algıladığı gözü ile, tedavi gerektiren gözler her zaman aynı olmayabilir. Bu konudaki karar tamamen hekime aittir.
5. Her cerrahi girişim gibi şaşılık cerrahisinin de belli potansiyel riskleri olmakla birlikte bunlar oransal olarak diğer göz ameliyatlarına göre çok daha düşüktür. Kontrolsuz kanama, yüzeyel enfeksiyon, kalıcı asimetri, kalıcı irritasyon, kalıcı çift görme, kaymanın düzelmemesi veya aksi yönde devam etmesi gibi haller şaşılık ameliyatlarının bilinen olağan komplikasyonları arasında sayılabilir. Görme kaybı ve göziçi enfeksiyonlar ise daha nadir görülebilir. Bunlara ek olarak uygulanan genel anestezinin bilinen yaşamsal komplikasyonlarını da unutmamak gerekir. Ancak bütün bu risklerin deneyimli bir cerrah, ameliyathane ekibi ve uygun bir cerrahi sonrası bakım ile minimalize edilmesi mümkündür.
6. Ameliyat saatinden önce en az 6 saat boyunca midenin tamamen boşalması için tam bir açlık periodu geçirilmesi şarttır ve yaşamsal önem arz eder. İlaç kullanımını gerektiren ciddi bir sistemik rahatsızlığı olan hastaların ilaç kullanımı ile ilgili düzenlemeler ameliyat öncesi ilgili anestezioloji uzmanı tarafından değerlendirilerek düzenlenir. Bu düzenlemeye uyulması da çok önemlidir.
7. Ameliyattan sonra ilk gece opere edilen göz bir bandajla kapalı tutulur. Ertesi gün açılarak ilk pansumanı yapılan ameliyatlı gözün kapaklarının şiş ve hafifçe morarmış, gözün için kızarık ve kanlanmış olarak görünmesi olağandır. İkinci kez opere edilen gözlerde ve ameliyat öncesi çok ağlamış olan çocuklarda bu belirtiler daha bariz olarak görülür. Genellikle ameliyat sonrası gözün normal görünümüne kavuşması 6 hafta civarında sürer. Bu süreçte gelişebilecek allerjik bazı reaksiyonlar veya enfeksiyonlar ise bu süreyi uzatabilir. Ameliyat sonrası genellikle biri antibiotik içeren, diğeri ise anti-inflamatuar özellikli iki göz damlası, günde 4 kez, birer damla olarak 15 gün süreyle kullanılır. Bu sürede gözlerin kaşınması, sulanması gibi durumlar normaldir.
8. Eğer hasta hafif bir işte çalışıyorsa ameliyattan sonraki ilk günden itibaren işine geri dönebilir. Çocuklar da 2-3 günden sonra okula devam edebilirler. Ancak ilk bir hafta toz, duman gibi irrite edici çevresel etkenlerden korunmaya azami dikkat sarfetmek gerekir. Ayrıca duş alırken ameliyatlı göze su ve sabun temas etmemesine, uyurken bu gözün üstüne yatmamaya veya elle kurcalamamaya dikkat edilmelidir. Bunlar henüz taze olan yaraya zarar vermese bile enfeksiyon açısından risk oluşturdukları için önemlidir. Aynı nedenle bilhassa yaz aylarında ameliyattan sonraki ilk bir ay boyunca havuza veya denize girilmemesi tavsiye edilir.
9. Ameliyattan önce gözlük kullanan bir hasta, ameliyattan sonra da aynı gözlüğüne mutlaka devam edecektir. Şaşılık ameliyatlarının gözlük ihtiyacını ortadan kaldırmak gibi bir amacı ve yararı kesinlikle yoktur. Hastaların ameliyattan sonra gözlüklerini çıkartacakları yönünde bir beklentileri asla olmamalıdır. Gözlük ile kayması düzelen olguların ameliyat edilmeleri zaten gereksiz, hatta zararlı olabilir. Sadece gözlüğü çıkartmak amaçlı şaşılık ameliyatı olmaz. Gözlük kullanan ve kayması olan bir kişi, ameliyatla kayması düzeltildikten sonra da gözlüğe ihtiyaç duymaya devam edecektir. Sadece bazı durumlarda kullanılan gözlüğün derecelerinde bazı değişiklikler yapılabilir. Gözlük, var olan bir kırılma kusurunu düzeltmek için kullanılan bir gereçtir ve eğer amaç gözlükten kurtulmak ise seçenek şaşılık ameliyatı değil, ancak refraktif cerrahi olabilir. Bu seçenek ise hastanın tıbbi durumunun hekim tarafından değerlendirilmesi ve uygun görülmesi halinde geçerlidir.
10. Ameliyattan sonra 1-2 ay kadar süren geçici bir çift görme dönemi olabilir. Bu, artık paralel olan ve bir arada gören gözlerin bu duruma alışması için gerekli bir süreçtir. Bu durumun kalıcı olması hali çok nadirdir ve ek önlemler gerektirebilir.
11. Şaşılıkta cerrahi düzeltmede aşamalı ve temkinli bir yaklaşım, her zaman için aceleci ve tek ameliyatla sorunu çözmeyi hedefleyen yaklaşımdan daha başarılı sonuçlar verir. Bu nedenle şaşılık tedavisi süreci içinde aynı gözde veya diğer gözde başka ameliyat(lar)ın gerekebileceği hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Sağlık mevzuatına göre şaşılık ameliyatı geçirecek her hastanın, aşağıdaki "Aydınlatılmış Onam Belgesini" dikkatlice okuyarak anlayıp onaylaması ve imzalaması gerekmektedir.
Şaşılık ameliyatı
öncesi ve sonrası